0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

Öğretmenim, İngilizce konuşarak asabımı bozma! 

Evet, yazıma başlık yaptığım cümleyi, dört yaşını yeni doldurmuş bir anaokulu öğrencisi, İngilizce öğretmenine sarf etmiş!..

İngilizce öğretmeni şikâyet babında değil, bu küçük yavrucağın özgüvenine hayran kalmış ve olayı öğrencinin annesine anlatmış!..

Olaya İngilizce öğretmeni özgüven açısından bakmış… Herkes farklı açılardan bakabilir. Örneğin bir dilci, beş yaşındaki bir çocuğun asap kelimesini kullanmasına bakarak, çocuğun kelime dağarcığına hayran da kalabilir. 

Ben ise bir eğitimci olarak, bu yavrucağızın kurduğu cümlenin içerisindeki asap kelimesindeki gizli çığlık ve feryadı hissediyorum. 

Çocukcağız isyan ediyor!.. 

Söyleyene değil, söyletene bak!.. diye atasözü hâline gelmiş bir gerçeği çağrıştırdı bende bu yavrucağızın feryadı!.. 

Evet, yıllardır bu ülkede yabancı dil ve yabancı dille eğitim tartışılır, durulur. 

Lehte ve aleyhte tarafların kendilerine göre argümanları vardır. 

Lehtekilerin argümanlarına bakarsanız, haklı yönleri öne çıkar. 

Aleyhtekilerin argümanlarına bakarsanız, onların da haklı yönleri ağır basar!.. 

Önce şu gerçeği önümüze koyalım: 

Evet günümüzde, dünya şartları göz önüne alınarak, özellikle eğitimli insanların en az bir yabancı dil bilmelerinin artıları tartışılamaz! 

Buna kimsenin itirazı olamaz!.. 

Ancaaaak!.. 

Yabancı dil eğitimi vermek, yabancı dil öğrenmek ve öğretmek ayrı şeydir… 

Yabancı dille eğitim yapmak ayrı şeydir!.. 

İkincisi, seni zihinsel ve ruhsal alanda sömürge yapar!.. 

Elin diliyle eğitim yapacağına, dilini zenginleştirerek dünya dili hâline getir! 

Gelelim bu yavrucağızın feryadına: 

Ne demek anaokulunda 4-5 yaşlarındaki çocuğa İngilizce dersi!.. 

Kimse, efendim dil küçük yaşta öğrenilir  saçmalığını paravan yapmasın kendine!.. 

Henüz anadilinin kalıpları zihninde oluşmamış, henüz anadilinde kelimeleri birleştirme mantığı geliştirmemiş, henüz anadilinde düşünme mayası oluşmamış çocuğa, başka bir dil öğretmeye kalkmak, o çocuğun millî aidiyetinin harcını, mayasını yok eder!.. 

Çocukcağız daha kendi anadilinde cümle kurma mantığını geliştirmemişken, bu neyin nesidir?.. 

Her ülkenin bir Milli Eğitimi ve bunu deruhte eden bir bakanlığı vardır!.. 

Bu cinayete nasıl göz yumulur? 

Her insan ancak kendi anadilinde düşünebilir, hissedebilir… Anadiliniz olmayan, sonradan öğrendiğiniz bir dille, robotik tercümanlık yapabilirsiniz. O dille düşünemez, o dille hissedemezsiniz!.. 

Bu özel okullar, hangi yetkiyle bu ülkenin çocuklarının zihinlerini ve ruhlarını iğdiş ederler, birisi bunun cevabını versin!.. 

Ben, 64 yaşında bir akademisyenim. Yabancı dilin özellikle biz akademisyenler için ne kadar önemli olduğunu da herkesten iyi bilirim. Yıllarımı Arapça, Farsça, Süryanca ve İngilizce için harcadım, göz nuru döktüm, yıllarca bu dillerle yazılmış kaynakları kullandım, yüzlerce makale yazdım!.. 

Keşke, her çocuğumuz 3-5 yabancı dil bilse… Bundan ancak gurur duyarım!.. 

Ama, daha anadiliyle düşünce yetisini kazanmamış, henüz kendisini anadiliyle ifade edemeyen, kelime dağarcığı oluşmamış 4-5 yaşlarındaki yavrularımıza yabancı dil öğretmeye kalkmak, ihanet demeyeceğim, ahmaklıktır!.. Evet, cehaletin getirdiği ahmaklık!.. 

Fatma Hanım, oğlum beş yaşında, İngilizce 10’a kadar sayıyor, bana goodmorning, I am going to school diyor, diye seviniyor! 

Ahmaklığına doymayasın Fatma!.. 

 

Prof. Dr. Mehmet Çelik Diğer Yazıları

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX